İki Ruh, Bir Beden: Psikanalitik Perspektiften Gebelik Deneyimi

İki Ruh, Bir Beden: Psikanalitik Perspektiften Gebelik Deneyimi

Gebelik dönemi, kadının vücudunu bebeğiyle paylaşmaya başladığı, hem fizyolojik hem de duygusal olarak bu sürece yatırım yaptığı ve nihayetinde doğumla birlikte ayrılığı yaşadığı bir süreçtir
YAYIMLANDI: 10.11.2025 | YAZAR: Mervenur Çelik

Gebelik dönemi, kadının vücudunu bebeğiyle paylaşmaya başladığı, hem fizyolojik hem de duygusal olarak bu sürece yatırım yaptığı ve nihayetinde doğumla birlikte ayrılığı yaşadığı bir süreçtir (Sayın Tamerk, 2019). Bir kadının hamile kalması, hem kendisi hem de çevresi için, üreme fonksiyonlarının yanı sıra cinselliği içeren bir bedene sahip olduğunu hatırlatır. Bu durum, kadının cinselliğini daha görünür kılmasının yanı sıra, annesi gibi bir bedene sahip olduğunu da kanıtlama arzusunu yansıtır (Erikson, 1959; Pines, 1978).

Gebelik süreci, tıpkı ergenlik gibi, bedensel ve ruhsal dönüşümlerin yoğun yaşandığı bir dönemdir. Kadın, hem bedensel değişimlere hem de psikolojik süreçlere uyum sağlamak durumundadır. İlk kez hamile kalan kadın, bir yandan nesiller arası bir geçiş yaşarken, diğer yandan geri dönülemez bir yaşamın başlangıcına adım atar (Erkay Sala, 2020). Doğal yollarla hamile kalan bir kadın, bedenindeki değişiklikleri hızla fark eder ve bu değişimler, karnındaki bebekle ilgili bilgiler verir. Gebelik, hem psikolojik hem de fizyolojik açıdan zorlayıcı bir süreçtir. Aynı zamanda gebelik, kadının kadınlık kimliğini de vurgular (Sirol, 2003).

Kadının gebelik sürecindeki deneyimi, annesiyle olan ilişkisiyle de yakından bağlantılıdır. Eğer anne, kendi çocukluk döneminde yeterince ilgi ve bakım görmüşse ve annesi onun doğumuna dair olumlu duygulara sahip olmuşsa, kadının gebeliğe dair düşünceleri de olumlu yönde ilerleyebilir (Limnili Özeren, 2019). Lester’a göre hamilelik, kadının psikolojik açıdan üç aşamalı bir dönüşüm yaşadığı bir süreçtir. İlk aşamada, büyüyen bebeğin vücudu değiştirmesiyle ortaya çıkan endişeler öne çıkar. İkinci aşamada ise annenin geçmişten gelen çözülmemiş sorunları gün yüzüne çıkar. Son aşamada ise bebeğin hareketlenmesi ve büyümesiyle beraber bedensel rahatsızlıklar ve beden algısındaki bozulmaya bağlı hayal kırıklıkları yaşanabilir (Jessee, 1996; Erdem Atak, 2009).

Bydlowski, gebelik döneminde kadının psikolojik dünyasında unutulmuş ya da bastırılmış anıların ve duyguların su yüzüne çıkmasını “ruhsallığın saydamlaşması” olarak tanımlar (Bydlowski, 2001; Erkay Sala, 2020). Mariotti'ye göre gebelik, başlangıcı ve sonu belli olan sınırlı bir süreçtir. Bu süreç sona erdiğinde hem anne hem de bebek yeni bir yaşama adım atar. Gebelik dönemi hem geçmişin gözden geçirildiği hem geleceğin düşünüldüğü hem de yaşam ve ölüm hakkında değerlendirmelerin yapıldığı bir dönemdir (Mariotti, 2012; Kaya Fidan, 2019).

Gebelik bir kadının bedeninde filizlenen bir tohumun koca bir ağaca dönüşmesine benzer. Önce toprağın derinliklerinde gizlenen bir tohum gibi, anne de içinde yeni bir hayatı yeşertmeye başlar. Karnındaki bebek büyüdükçe, sadece bedeni değil, ruhu da değişir. Bu süreç, içsel dalgalanmalarla doludur. Beden, şekil değiştirirken geçmişin yankıları da yeniden duyulur. Kendi annesinin sesi, çocukluğundan kalan hatıralar, sevinçler ve korkular birer birer canlanır. Gebelik, bir kadının yalnızca bir bebek doğurduğu değil, aynı zamanda kendi içindeki kadınlığı ve anneliği de yeniden doğurduğu bir serüvendir. Ve nihayet doğum gelir; yolculuk tamamlanır; bir son olarak değil yeni bir başlangıç olarak. 

 

 

Kaynakça

Bydlowski, M. (2001). Psychic transparency and pregnancy. Paris: Presses Universitaires de France.

Erdem Atak, İ. (2009). Kadın psikolojisi ve gebelik süreci. İstanbul: Alfa Yayınları.

Erikson, E. H. (1959). Identity and the life cycle. New York: International Universities Press.

Erkay Sala, H. (2020). Gebelik sürecinde psikolojik değişimler ve anne-bebek ilişkisi. Ankara: Nobel Yayıncılık.

Jessee, P. W. (1996). Maternal role attainment: Processes and factors. New York: Springer.

Kaya Fidan, B. (2019). Gebelik ve doğum psikolojisi. İzmir: Dokuz Eylül Üniversitesi Yayınları.

Limnili Özeren, N. (2019). Anne-bebek ilişkisi ve gebelik sürecinin psikodinamikleri. İstanbul: Beta Yayınları.

Mariotti, P. (2012). Pregnancy as a transformative experience: Psychological perspectives. London: Routledge.

Pines, D. (1978). Maternity and female development. New York: Routledge.

Sayın Tamerk, A. (2019). Gebelikte bedensel ve ruhsal değişimler: Kadın psikolojisi açısından bir değerlendirme. Ankara: Türk Psikoloji Yayınları.

Sirol, R. (2003). Kadınlık kimliği ve annelik psikolojisi. İstanbul: İletişim Yayınları.

 

Delfi Blog'a Geri Dön