Bilişsel Davranışçı Terapi Nedir?
- Delfi Psikoloji
- 17 Ağu 2022
- 2 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 26 Ağu 2022

Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT) Aaron Beck tarafından geliştirilmiş, bilişsel modelle temellenen kanıta dayalı bir psikoterapi yaklaşımıdır. Depresyon, anksiyete bozukluklarından
şizofreniye kadar uzanan bir yelpazede çok çeşitli ruhsal sorunlar için pek çok psikoterapi yöntemine göre hızlı sonuçlar sunmaktadır. BDT’de amaç kişilerin duygu durumlarında, davranışlarında ve fizyolojik belirtilerinde kalıcı bir işlevsellik hali yaratmaktır. Bireyin duygularını ve davranışlarını olumlu yönde değiştirmeye dayanan bir terapi türüdür.
BDT’nin dayandığı iki ilke vardır.
Bilişlerimiz, duygu ve davranışlarımız üzerinde etkilidir.
Davranışlarımız, düşünce şeklimizi ve duygularımızı etkiler.
Herkes yaşadığı olayları farklı algılamaktadır. Bu nedenle BDT kişilerin olayları algılama, anlam yükleme ve yorumlama şekliyle ilgilenmektedir. Bu ekol iki odak noktasına sahiptir; bilişler ve davranışlar. Bilişler kişinin zihinsel süreçlerini kapsar. Bunlar arasında insanın gerçeği yansıtmayan açıklamaları da bulunmaktadır. Bunlara bilişsel çarpıtma denilmektedir. Bilişsel çarpıtmala kişinin gündelik hayatında otomatik olarak aklına gelen olumsuz ve gerçeği yansıtmayan mantıksız düşüncelerdir.
Bireyin bilişsel çarpıtmalarını, düşünce hatalarını ve bunları destekleyen davranışlarını tespit
edip bunları işlevsel ve sağlıklı bir konuma getirmek önemli bir hedeftir. Ekolün ikinci odak noktası ise davranışlardır. Kişinin gözlenebilen uyumsuz veya rahatsız olduğu davranışlarını ele alan bu nokta çeşitli terapi teknikleri aracılığıyla değiştirmeyi hedefler. BDT bu iki alanı beraber ele alır ve birbirini destekleyecek şekilde tedavi eder. Olumsuz ve işlevsel olmayan davranış ve düşünceler yerine ortak bir şekilde yeniden şekillendirilen gerçekçi ve işlevli davranış ve düşünceler konulmaktadır. Bunu yaparken güncel sorunlara odaklanır ve bireyin düşünme hatalarını işlevsel hale getirmeyi hedefler. Geçmişten deneyimlenen bu olumsuz ve hatalı düşünce kalıpları güncel hayatı da etkilediğinden geçmişteki olumsuz deneyimlere çok
odaklanmadan güncel tetikleyici problemler üstünden işlevsellik kazandırmayı hedefler. Şimdi
ve burada olmaya önem verir.
Seanslarda terapist ve birey eşit şekilde aktif olmak zorundadır, işbirliği içinde olmaları gerekmektedir ki birey hayat üzerindeki müdahalesini artırabilsin. Değiştirilmek istenen düşünce ve davranışlara ortak karar verilir. Seans içinde planlanan ve ortak karar verilen yöntemleri bireyin bir ödev gibi gerçek hayatta da uygulanması ve denemesi beklenir. Bu teknikler ve yöntemler bilimsel kanıtlara dayanmaktadır. Burada amaç öğrenilen taktikleri daha kalıcı bir hale getirmek ve bireyin terapistin desteği olmadan da gelecekte karşılaşacağı olası problemlerle baş edebilmesini sağlamak ve çözüm becerilerini geliştirmektir. Bu amaç doğrultusunda, psikoterapi sürecinde danışanın ihtiyaçları doğrultusunda farklı kanıta dayalı terapi yöntemleriyle de birleştirilebilir.
Evinizdeki Terapist - Dennis Greenbergr ve Christine A. Padesky
Comentarios